Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri “kafe” direnişinde: Kampüste kamusal alan kalmadı

T24 Haber Merkezi 

Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri, Espresso Franchise’ı açılmak istenen kamu alanının öğrenciler tarafından kamulaştırılması ve devamında yaşanan süreci anlattı. Üniversitede neredeyse hiçbir kamusal alan kalmadığını belirten öğrenciler, “Kayyum yönetimin bizi kampüs dışına itmesini, içeride de bizi öğrenci değil müşteri olarak görmesini kabul etmiyoruz. Bu üniversite bizimdir, bizim kalacak” ifadelerini kullandı.

Boğaziçi Üniversitesi’nde 10 Şubat Pazartesi gününden beri Espresso Franchise’ı olarak açılmak istenen kafe alanı öğrenciler tarafından kamulaştırıldı. 5 gündür kafe alanında yüzlerce öğrenci kendi kahve makineleriyle kahve ikramı yapıyor, ders çalışmaktan kulüp toplantılarına kadar her türlü faaliyet için bu alanı kullanıyor.

Öğrencilerin açıklamasında süreç şu sözlerle anlatıldı:

“Bu yılın ilk dönemi yıllardır kuzey kafeterya olan yerin kapatıldığı ve yerine Espressolab’in açılacağını öğrendiğimiz bir dönemdi. İkinci döneme ise kafenin açılacağı yerin önündeki hiçbir işletmeye ait olmayan öğrenci alanının bizden habersiz yıkıldığı ve kampüsteki başka bir işletmeye çay ve kahve yasağı getirildiği haberiyle başladık.
 
Sürekli kayyumluk tarafından atanan niteliksiz paraşütler, fakültelerinden onay çıkmasına rağmen yeniden ataması gerçekleştirilmeyen hocalarımız, yemekhaneye yapılan 2. zam ve ortak alan eksikliğimiz derken kayyum yönetimi bizim elimizden Boğaziçi’ni teker teker alıyordu ve öğrenciler artık bundan çok sıkılmıştı.”

“Sermayeye geçit yok”

Üniversitede, kamusal alana dair hiçbir şey bırakılmadığını vurgulayan öğrenciler, ‘İşgal Kafe’e eylemi ve sonrasında yaşananları şu şekilde anlattı:

“8 Şubat’ta Boğaziçi hakkında olarak kampüsteki diğer işletmede kahve, çay satışının yasaklanması üzerine bir haber yaptık. Daha sonra o alan bizim ortak alanımızdır, kayyumluk bunu bizim elimizden alıp geri bize yandaş sermaye üzerinden satamaz diyerek sıra arkadaşlarımıza 10 Şubat’a bir çağrı çıktık. O gün kuzey kampüs hiç görülmediği kadar kalabalıktı. Yüzlerce insan yapılan dövizleri elinde tutarak sermayenin kampüslerimize girmesine karşı mücadele edeceğini ve kamusal alanın öz hakkı olduğunu söylüyordu. 10 Şubat’ta yeni açılan kafeye pahalı masalarınıza ucuz kahvelerimizle geliyoruz ve ‘Boğaziçi’nde sermayeye geçit yok’ pankartlarımızla 1000 öğrenciyi aşkın bir eylemle girdik. İşgal kafe adını verdiğimiz bu kafede kayyumluk bizimle taleplerimizi konuşmak için masaya oturana kadar işletmeye satış yaptırmayacağımızı, kendi çay ve kahvemizi kendimiz getirip burada dağıtacağımızı belirttik. Birincil taleplerimiz belliydi: burayı öğrencilerin işletebileceği, hiçbir sermayeye ait olmayan bir öğrenci kooperaitifine, study alanına çevirmek ve kayyumluğun bizi muhatap alması.

“Kayyum yönetimin bizi kampüs dışına itmesini kabul etmiyoruz”

Bu okul bizim olmasına rağmen alınan hiçbir kararda bizimle masaya oturulmamasını kayyumluğu müzakere istiyorsa İşgal Kafe’ye çağırarak boykot ettik. 4 gündür başarıyla devam eden direniş öğrenci dayanışmasıyla çok güzel bir hal aldı. Hep birlikte kurduğumuz kahve, çay makinelerimizden yine birbirimize bedava kahve ve çay dağıttık. Hep birlikte sahiplendiğimiz, bizim dediğimiz bu alanı hiç boş bırakmadık. Dersimizi de gelip burada çalıştık, arkadaşlarımızla da burada sosyalleştik. Bir işgal programı oluşturup kulüp etkinliklerini İşgal Kafe’ye çektik. Bölümler ve kulüpler inisiyatif alıp çay, kahve dağıtımından sorumlu oldular. Bizim derdimiz belli: ortak alanlarımızın elimizden alındığı Boğaziçi Üniversitesi’nde kütüphanemiz de, study alanımız da kulüp odalarımız da artık burası. Kayyum yönetimin bizi kampüs dışına itmesini, içeride de bizi öğrenci değil müşteri olarak görmesini kabul etmiyoruz. Bu üniversite bizimdir, bizim kalacak.”

 

Related Posts

Avusturya’da silahlı saldırı: Saldırgan kasaba merkezinde uzun namlulu silahla ateş açtı

Avusturya’nın Aşağı Avusturya eyaletinde silahlı saldırı düzenlendiği bildirildi. Saldırıda bir kişinin hayatını kaybettiği, bir kişinin de ağır yaralandığı kaydedildi.

İspanya’yı sel vurdu: Araçlar yollarda mahsur kaldı

İspanya’nın Zaragoza kentinde meydana gelen selde araçlar yollarda mahsur kaldı. İspanya’nın Aragon Özerk Bölgesi’ne bağlı Zaragoza ilinin Tarazona kasabasında etkili olan şiddetli yağış sele yol açtı. Cadde ve sokaklar sular altına kalırken, araçlar …

Cübbeli Ahmet’ten Beyaz Toros göndermeli Terörsüz Türkiye mesajı

Kamuoyunda Cübbeli Ahmet Hoca olarak tanınan İsmailağa tarikatının önde gelen isimlerinden Ahmet Mahmut Ünlü sosyal medya hesabından Terörsüz Türkiye sürecine ilişkin uzun bir mesaj yayınladı. Cübbeli Ahmet, “Beyaz Toros ve fâili mechuller sebebi ile çeyrek asırdır milletimizin başına belâ olan terör örgütünün en azından memleketimiz içerisinde fesh olduğunu bizlere gösteren Yüce Rabbimize hamd ederiz.” dedi

Erdoğan’ın konuşması sonrası Emine Erdoğan gözyaşlarını tutamadı

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AKP’nin 32. İstişare ve Değerlendirme Kampı’nın açılış konuşmasında şehitlerle ilgili açıklamaları üzerine eşi Emine Erdoğan’ın gözyaşlarını tutamadığı görüldü…

Filistinli aktivistten Trump yönetimine dava: ‘104 günümü çaldılar’

ABD’de Filistin’e destek protestolarına öncülük ettiği gerekçesiyle gözaltına alınan Columbia Üniversitesi öğrencisi, Trump yönetimine 20 milyon dolar tazminat ve resmi özür talebiyle dava açtı. Bu, ABD’nin İsrail’in Gazze saldırılarına karşı ülkede düzenlenen protestolara katılanlara yönelik baskısına karşı açılan ilk tazminat davası oldu.

Trump’ın işten çıkarma planı çok kritik bakanlığı da vurdu

ABD Dışişleri Bakanlığının, Başkan Donald Trump’ın federal hükümeti küçültme politikası doğrultusunda yakın zamanda toplu işten çıkarma uygulamasına başlayacağı öne sürüldü. Washington Post gazetesinin ulaştığı kurum içi yazışmada, Bakanlığın gelecek …