“`html
Srebrenitsa Katliamı’nın 30. Yılı: Bir İnsanlık Dramı
Birleşmiş Milletler (BM) tarafından soykırım olarak ilan edilen Srebrenitsa katliamının üzerinden tam 30 yıl geçti.
Bu trajik olay, 1992-1995 yılları arasında gerçekleşen Bosna Savaşı sırasında yaşandı.
Eski Yugoslavya’nın çöküşüyle birlikte, bölgede Sırplar, Müslümanlar (Boşnaklar) ve Hırvatlar arasında ciddi bir çatışma başladı.
Bosnalı Sırplar, 11-22 Temmuz 1995 tarihleri arasında, BM koruması altında bulunan Srebrenitsa kasabasında 8 binden fazla Boşnağı sistematik bir şekilde öldürdü.
Yaklaşık 1000 kişinin ise ya cesetleri kayıp ya da kimlikleri hâlâ belirlenememiş durumda.
BM, geçtiğimiz yıl katliamın başladığı tarihi “Katliam Kurbanlarını Anma Günü” olarak belirledi.
Srebrenitsa’da Ne Yaşandı?
1990’ların başında, Yugoslavya’nın dağılması ile beraber, Bosna Savaşı patlak verdi.
Yugoslavya, altı cumhuriyetin oluşturduğu bir federasyon olarak, Cumhurbaşkanı Josip Broz Tito öncülüğünde çeşitli etnik grupları bir arada tutan bir yapıdaydı.
Tito’nun 1980 yılında vefatının ardından, bağımsızlık talepleri doğru bir hal aldı ve pek çok yönetim değişikliği yaşandı.
Bu süreçte Bosna, Sırbistan destekli Sırplar, Boşnaklar ve Hırvatlar arasında güç mücadelesine sahne oldu.
Srebrenitsa kasabasında o dönemde yaklaşık 40 bin Boşnak Müslümanı yaşıyordu. Birçok Müslüman, Bosnalı Sırpların etnik temizlik operasyonlarından kaçmak amacıyla diğer bölgelere göç etmek zorunda kaldı.
1993 yılında BM tarafından güvenli bölge ilan edilen Srebrenitsa, sınırlı sayıda uluslararası barış gücü askeri tarafından koruma altına alındı.
Ancak 11 Temmuz 1995 tarihinde, General Ratko Mladiç yönetimindeki Bosnalı Sırplar, BM barış gücü askerlerinin korumaya çalıştığı kasabaya saldırdı.
Bosna Sırp ordusunun baskını sırasında, çoğu kadın, çocuk ve yaşlılardan oluşan yaklaşık 20 bin Müslüman, Potocari’deki BM barış gücü karargahına sığındı. Fakat bu noktada şiddet daha da arttı ve BM askerleri teslim oldu.
Boşnak kadınlar ve kızlar, güvenli bir yere taşınırken, erkekler ve erkek çocukları alıkonuldu.
Birçok erkek, grup halinde öldürüldü ve bazıları Srebrenitsa çevresindeki ormanlık alanlarda hayatlarını kaybetti. Sırp güçleri, 8 binden fazla Boşnağı sistematik biçimde yok etti.
- Srebrenitsa: Bir bilim insanının ölüleri teşhis etme çabası
BM’nin “güvenli bölge” ilan ettiği yerdeki hafif silahlı barış gücü askerleri, etraflarındaki çatışmalara karşı etkisiz kaldı.
Adalet Arayışları: Mahkemeden Ne Sonuç Çıktı?
Lahey’deki Birleşmiş Milletler Mahkemesi, Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICTY), Srebrenitsa’daki savaş suçları nedeniyle aralarında Mladiç ve Radovan Karadziç’in bulunduğu yaklaşık 50 Bosnalı Sırp lideri mahkum etti.
Mladiç ve Karadziç’e soykırım suçlamasıyla müebbet hapis cezası verildi. Duruşmalarda, katliamın önceden planlandığına dair kanıtlar ortaya kondu.
ICTY Başkanı Yargıç Alphons Orie, 2017 yılında Mladiç’i ömür boyu hapis cezasına çarptırmadan önce, “İşlenen suçlar, insanlığa karşı işlenmiş en korkunç suçlar arasında yer alır” dedi.
Mahkeme, hayatta kalanların ve kayıpların yakınlarının ifadelerini dinleyerek, birçok insanın vahşetini gözler önüne serdi.
Bazı erkeklerin diri diri gömüldüğü ve bazı yetişkinlerin çocuklarını öldürülürken görmek zorunda kaldıkları anlatıldı.
Srebrenitsa katliamının kurbanları, Potocari Mezarlığı’na gömüldü. Mezarlıkta binlerce sade beyaz mezar taşı, ormanla çevrili bir alanda sıralı durumda yer almakta.
Eski BM Genel Sekreteri Kofi Annan, “Srebrenitsa trajedisi, BM tarihinde asla unutulmayacak” demiştir.
‘Suç Ama Soykırım Değil’
Ancak büyük bir çoğunlukla Bosnalı Sırp ve Sırbistan’daki birçok kişi, 1995 yılında Srebrenitsa’da olanların bir soykırım olduğuna itiraz etti.
2024 yılında Bosnalı Sırp milletvekilleri, Srebrenitsa’da 8 bin Müslümanın öldürülmesinin bir soykırım olduğunu reddeden bir rapor kabul etti.
Lider Milorad Dodik, Bosnalı Sırp ordusunun Srebrenitsa’daki operasyonunu “büyük bir hata” olarak nitelendirdi ve “Bu bir suç ama soykırım değildi” dedi.
Bosnalı Sırplar, 2 bin kişinin çoğunun savaş yaparken öldüğünü ve Bosnalı Müslümanların Srebrenitsa’daki olaylardan sorumlu olduğunu iddia ediyor.
11 Temmuz’u Srebrenitsa Soykırımı’nı Anma ve Düşünme Günü olarak belirleyen BM, katliamın inkarını ve savaş suçlularını yüceltmeyi kınamaktadır.
Bölgenin Demografik Değişimi
1990’lardaki savaş öncesinde Srebrenitsa, çoğunlukla Boşnak Müslümanların yaşadığı bir kasabayken, şimdi çoğunluğu Sırp olan bir nüfusa sahip.
Savaşın sonrasında Bosna-Hersek, Sırp Cumhuriyeti ve Bosna-Hersek Federasyonu olmak üzere iki ayrı bölgeye ayrıldı.
Srebrenitsa, Sırp Cumhuriyeti’nin bir parçası olarak yer alıyor.
Savaş sonrası yıllarda, Srebrenitsa’daki Boşnak nüfusu azalmış, Sırp nüfusu ise artmıştır.
BM Oylamaları ve Sonuçları
BM Genel Kurulu, soykırımın inkarı ile ilgili karar alırken üye ülkeleri bu konunun eğitim sistemlerinde yer alması çağrısında bulundu.
BM Güvenlik Konseyi, 2015 yılında Srebrenitsa olaylarının “soykırım” olarak nitelenmesi için bir karar tasarısı sundu, ancak Rusya’nın vetosu nedeniyle bu karar geçmedi.
Almanya ve ABD gibi birçok Batılı ülke, Rusya’nın Ukrayna’yı işgali sonrası Srebrenitsa’daki katliamı yeniden gündeme taşıdı.
Veto tehdidi bulunmadığı için 2024’te bu karar tasarısı BM Genel Kurulu’nda ele alındı.
- BM, 11 Temmuz’u ‘Srebrenitsa Soykırımı’nı Anma Günü’ olarak ilan etti: Karar ne öngörüyor, 1995’te neler yaşandı?
Türkiye, ABD, İngiltere ve Fransa, 11 Temmuz’un “Srebrenitsa Soykırımı’nı Anma Günü” olarak belirlenmesi yönünde oy kullandı.
Sırbistan, Rusya, Çin ve Macaristan’ın da dahil olduğu 19 ülke öneriye ret oyu verirken, 68 ülke çekimser kaldı ve 22 ülke oylamaya katılmadı.
193 üye ülkeden, 84 ülkenin desteğiyle karar kabul edildi.
“`