Kadınlarda cinsel isteği azaltan 4 faktör: Yaşın hiçbir önemi yok, 60’lı yaşlar da aktif kalabiliyor

Kadınların Yaşla Birlikte Cinselliğe Olan İlgisi

Yaklaşık 3.300 kadın üzerinde gerçekleştirilen Amerikan araştırması, kadınların yaşlandıkça cinselliğe olan ilgilerinin azalmadığını belgeliyor. Araştırmanın lideri Dr. Holly Thomas, “Yaşlanmalarına rağmen birçok kadının hala cinselliğe büyük değer verdiğini gördük ve bu oldukça normal” diyor. Bu sonuçlar, cinsellik konusundaki algımızı değiştiriyor ve yaşlanmanın cinsel isteği bitirmesi gerektiği düşüncesine karşı çıkıyor.

Pittsburgh Üniversitesi’nde görev yapan Dr. Thomas, kadınların kırklı yaşlarına gelip özellikle menopoz dönemlerinde cinsel arzularını kaybettiklerine dair olan inanışın yanlış olduğunu vurguluyor.

Kadınların Cinselliği Yaşlandıkça Nasıl Değişiyor?

Araştırma, kadınların %27’sinin 40’lı, 50’li ve 60’lı yaşlarında hala cinselliğin önemli olduğuna inandığını gösteriyor. Bu bulgu, genel olarak kadınların yaşlandıkça cinselliğe olan ilgisinin azaldığı yönündeki yaygın inanışla çelişiyor. Araştırmacılar, kadınların yaşla birlikte cinsellikle olan ilişkilerinin evrildiğini ancak cinsel istek ve zevkin devam ettiğini belirtiyor.

Aşk Hayatı ve Cinsel Aktivite

Dr. Thomas, sağlıklı ve tatmin edici bir aşk hayatı olan kadınların cinsel açıdan aktif kaldığını belirtiyor. Araştırma, kadınların partnerleriyle iyi iletişim kurmalarının tatmin edici cinsel ilişkileri sürdürmede kritik bir rol oynadığını vurguluyor.

Araştırma aynı zamanda cinselliğe önem veren kadınlar arasında bazı ortak özellikleri de belirtiyor:

  • Daha yüksek eğitim seviyelerine sahip olmaları
  • Depresyona daha az girmeleri
  • Kırklı yaşlarından önce daha iyi cinsel tatmin yaşamaları

Araştırmacılar, tatmin edici cinsel ilişkiler yaşayan kadınların yaşları ilerledikçe cinselliğe olan ilgilerinin devam etme olasılığının daha yüksek olduğunu belirtiyor. Ancak, sosyo-ekonomik durumun da önemli bir faktör olduğuna dikkat çekiliyor.

Kadınların Cinsel Arzusunu Etkileyen Faktörler

Araştırma, kadınların cinselliğe ve tatmin edici bir cinsel yaşama verdikleri önemin azalmadığını ancak bazılarının yaş aldıkça cinselliğe olan ilgilerinin azaldığını ortaya koyuyor. Uzmanlara göre, bir kadının cinselliğine olan bakış açısını; duygusal, fiziksel ve psikolojik faktörlerin bir arada etkilediği bir dizi unsur belirliyor.

Sağlık Durumu

Sağlık durumu, cinselliği etkileyen önemli faktörlerden biridir. Özellikle perimenopoz ve menopoz dönemlerinde hormonal değişimler, cinsel yaşamı daha az tatmin edici hale getirebilir. Orta yaşlarda libido kaybı gibi sorunlar ortaya çıkabilir veya mevcut sağlık sorunları daha da kötüleşebilir.

Duygusal Durum

Duygusal durum, bir kadının cinsel isteğini etkileyebilecek psikolojik faktörlerden biridir. Cinsel ya da fiziksel istismar, bağımlılık sorunları, depresyon, kaygı ve stres gibi durumlar cinsel yaşamı olumsuz yönde etkileyebilir.

Dr. Thomas, “Kaygı ve stresin cinsel yaşam üzerindeki etkisini yeterince vurgulayamam. Araştırmalar, depresyon belirtileri gösteren kadınların cinselliği yaşamlarında bir öncelik olarak görme olasılıklarının önemli ölçüde daha düşük olduğunu ortaya koyuyor” diye ekliyor.

Önceliklerde Değişiklikler

Olgun kadınlar, aşk hayatlarında zorlu değişiklikler yaşayabilirler. Bu değişiklikler, cinselliğe olan ilgilerini olumsuz yönde etkileyebilir. Boşanma, eş kaybı, partnerin sağlık sorunları, kariyer ve aile öncelikleri gibi faktörler, kadınların cinselliğe olan yaklaşımlarını etkileyebilir.

Toplumun Görüşleri

Toplumun genel görüşleri, kadınların cinselliğine bakışlarını önemli ölçüde etkileyebilir. Bazıları için cinsellik hala tabu sayılır ve cinselden zevk almalarının ayıp olduğu düşünülür. Doktorlar, “60 ila 65 yaşları arasında cinsellikle ilgili hiç eğitim almamış birçok hasta gördüm. Bu kadınlar, cinselliği kabul etmedikleri için öğrenmeye kapalıdırlar” şeklinde görüş bildiriyor.

Related Posts

Doktor çift, bebeklerinin hastalığını topuk kanı taramasıyla öğrendi

Diyarbakır’da Aile Hekimi Hatice Toprak Kaydal (30) ve Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Mehmetcan Kaydal (30) çifti, 10 aylık oğulları Deniz’in metabolik bir hastalık olan fenilketonüri olduğunu henüz 5 günlükken alınan topuk kanı sayesinde öğrendi. Erken tanı sayesinde Deniz, diyet tedavisiyle yaşamını sürdürüyor.

Prof. Dr. Korkut: Yaz enfeksiyonlarında en büyük bulaş kaynağı ellerimiz

Prof. Dr. Korkut: Yaz enfeksiyonlarında en büyük bulaş kaynağı ellerimiz

Bu 3 kuruyemiş yumurta kadar tok tutuyor! Beslenme uzmanları tek tek açıkladı

Kuruyemişler yalnızca atıştırmalık değil, aynı zamanda güçlü birer besin kaynağı. Özellikle bazı türleri, içerdiği yüksek protein ve lif sayesinde uzun süre tok tutma özelliğiyle öne çıkıyor. Beslenme uzmanları, her gün bir avuç tüketildiğinde yumurta kadar doyurucu olan bu 3 kuruyemişi açıkladı.

Yattığınız yerde postürünüz çökmesin! Bozukluk uykuda başlıyor, düzeltmek kolay

Gece uyurken aldığınız pozisyon bütün duruşunuzu etkiler. Eğer çökmeye veya kamburlaşmaya meyilliyseniz basit değişiklikler daha iyi hizalanmayı destekleyebilir ve zamanla biriken gerginliği hafifletmeye yardımcı olabilir. Peki yanlış alınan yatış pozisyonları ve gün içinde yapılan duruş bozuklukları nelerdir?

Mangalın ısısına dikkat edin! Yanlış pişirilen et kansere davetiye çıkarabilir

Ülkemizde bayram denilince akla ilk gelenin mangal olduğunu söyleyen Diyetisyen Banu Özbingül Arslansoyu, yanlış pişirilen etlerin kansere davetiye çıkarabileceğine dikkat çekti.

Cildiniz ve saçlarınız kuru ve cansız mı? Nedeni bu hastalık olabilir!

“Sürekli yorgun ve bitkin hissediyorum”, “Sabahları yataktan kalkmakta zorlanıyorum”, “Kendimi bir türlü ısıtamıyorum, sürekli üşüyorum”, “Su içsem kilo alıyorum”… Bu ve benzeri şikayetler Hashimoto (Haşimato) hastalığının belirtileri olabilir. İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Zeynep Ece Demirbaş, Hashimoto’nun öne çıkan 10 belirtisini sıraladı.