‘Kimlik kaybı’nın olumlu tarafları da var

Efnan Atmaca-

Ayşegül Savaş’ın adını ABD eski başkanı Barack Obama’nın 2024’ün ‘en’leri listesinde gördük. Obama, Savaş’ın “The Anthropologists” adlı kitabını listesine alınca hakkında pek çok yazı çıktı. Hemen belirtmeliyim “The Anthropologists” sadece Obama’nın listesinde değil, aynı zamanda başta TIME dergisi olmak üzere pek çok mecranın yılın en iyi 100 kitabı listesinde yer alıyor. New York Times, Guardian, Publisher’s Weekly, Financial Times gibi yayınlar hakkında olumlu yorumlar yaptı. Kitap; idealist genç bir çiftin ülkelerinden uzakta, isimsiz bir şehirde kök salmak için verdikleri uğraşı, çabayı konu alıyor. Ortak bir kültür oluşturmaya çalışıyorlar birlikte. Otobiyografik izler taşıyor çünkü 38 yaşındaki Savaş, Türkiye, İngiltere ve Danimarka’da büyüdü. ABD’de okudu, uzun süre orada yaşadı. Bugünlerde Letonyalı eşi Maks Ovsjanikov ile Paris’te bir hayat kurdu. Ve küçük bir bebeği var. Gerisini Savaş’tan dinleyelim.

Öncelikle Türkçe Yayımlama ve Tanınma

Türkiye’den okurların, gazetecilerin ilgisi tabii beni mutlu etti. Ama kitaplarımın henüz Türkçeye çevrilmemiş olmasında bir suçlu yok. Her sene ABD’de 10 binlerce roman yayımlanıyor. Bunların arasında Türk asıllı pek çok yazar da var (Mina Seçkin, İnci Artek, Nazlı Kocay, Kenan Orhan…) Türkçeye çevrilen kitapların çoğu o sene en çok satan veya en büyük edebi ödülleri kazanan kitaplar. O yüzden sadece Türk olduğum için hemen çevrileceğim gibi bir beklentim hiç olmadı. Bir yazarın eserlerinin farklı dillerde yayımlanması seneler sürüyor.

Benim için acı olan birçok Türkçe eserin İngilizceye çevrilmemiş olması. Ahmet Hamdi Tanpınar’ın başyapıtları son senelerde çevrildi; Tezer Özlü ilk defa iki sene önce; Oğuz Atay bu sene. Bu da İngilizce edebiyatın hegemonyasının, kendine odaklılığının bir örneği.

Kitapların Türkçeye Çevrilme Süreci

İkinci romanım Türkiye’de 2025’te, üçüncüsü ise önümüzdeki senelerde Iş Kültür’den çıkacak. Bu gelişme Barack Obama’nın listesinden bağımsız, birkaç sene önce oldu. Ancak her şeyin oldukça yavaş ilerlediği yayın dünyasında bir kitabın tercümesi ve okurlarla buluşması seneler sürebiliyor.

Kültürel Kimlik ve Köksüzlük

Çocukluğumdan beri kendimi tek bir yere ait olarak hiç düşünmedim. Gönül bağı kurduğum, ilham aldığım coğrafyalar var, mesela Ege. Birlikteyken köklendiğim dostlarım var, yaparken kendimi bulduğum aktiviteler de (özellikle kitap okumak).

Benim gibi aidat hissi ‘çoğul’ olan insanlarla her zaman daha kolay anlaşmışımdır. Onlarla birlikteyken yeni ritüeller yaratmak öğrenilmiş, ezbere kültürün dışında, kendi seçtiğimiz öğelerle bir kültür yaratmak bana derin bir haz verir. Bununla beraber ‘köklü’, ülkesinin kültürüne ait, anayurdundan, hatta memleketinden ayrılmamış insanlarda gözlemlediğim bir çeşit ‘güven’ veya dünyadaki yerini bilme duygusuna da her zaman imrenmişimdir.

Kimlik İnşası ve Göç

İlk iki romanımda insanın kimliği katman katman soyulunca elde kalanları irdeledim: Kültürümüz, inançlarımız, değer yargımız, cinsiyetimiz, dinimiz… Bütün bunları birer birer elersek ortada ne kalıyor? Son romanımda ise bu parçalardan tekrar bir bütün yapabilme olasılığını düşündüm. Bu kitap ‘kimlik kaybı’nın olumlu taraflarını inceliyor.

Genellemeler ve Ayrıntılar

Bir yazar olarak benim için en önemlisi genellemeler dışında düşünmeyi, dünyayı ayrıntıları ile görmeyi öğrenmek.

İstanbul ve Kişisel Bağlar

Ailem İstanbul’a ben ortaokuldayken taşındı. Beş sene İstanbul’da yaşadıktan sonra üniversiteye Amerika’ya gittim. O yüzden İstanbul benim için hep biraz yabancı, biraz gizemli bir şehir oldu. Ama İstanbul’u yeterince yakından tanımamak, bazı eski mahallelerine yabancı olmak, takside yol tarif edememek beni hep biraz mahcup etmiştir! Bu mahcubiyetin arkasındaki hissiyat herhalde İstanbul’u sembolik memleketim benimsemem.

Annelik ve Değişim

Hayatımın hiçbir döneminde bu kadar az vaktim olmamıştı. Ve hayatımın hiçbir döneminde bu kadar verimli olmamıştım! Anne olunca zaman ile ilişkim temelden değişti.

Related Posts

14 Temmuz Pazartesi günü yarım gün mü? 14 Temmuz tatil mi, yarım gün mesai mi?

Türkiye’de 2025 resmi tatil takvimi, tatil planı yapanlar ve çalışanlar için büyük önem taşıyor. 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nün Salı gününe denk gelmesi, 14 Temmuz 2025 Pazartesi gününün tatil olup olmadığı ya da yarım gün mesai yapılıp yapılmayacağı sorularını gündeme getirdi. Resmi tatil takvimine göre, 15 Temmuz’un resmi tatil olması nedeniyle kamu ve özel sektör çalışanları, 14 Temmuz’un durumunu merak ediyor. Peki, 14 Temmuz 2025 Pazartesi günü tatil mi, yarım gün mü, yoksa tam gün mesai mi yapılacak?

Mehmet Murat Çalık kimdir, ne ameliyatı oldu, hastalığı ne? Tutuklanan Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık için tahliye talebi

Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik yolsuzluk soruşturmaları kapsamında 23 Mart 2025’te tutuklanmıştı. Daha önce iki kez kanser tedavisi görmüş olan Çalık’ın cezaevinde sağlık durumunun kötüleşmesi, boynunda tespit edilen kitle nedeniyle ameliyata alınması ve lenfoma şüphesi, sağlık durumunu gündeme taşıdı. Avukatlarının acil tahliye talebi ve CHP’den gelen tepkilerle birlikte Çalık’ın sağlık durumu merak ediliyor. Peki, Mehmet Murat Çalık kimdir? Murat Çalık ne ameliyatı oldu, hastalığı ne? İşte tahliye talebinin detayları

Nobel ödüllü profesör Princeton’a davet etti… Liseli Bengisu’ya Asya’dan kimya altın madalyası

Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamında düzenlenen merkezi sınavda 2022 yılının birincilerinden Galatasaray Lisesi 11’inci sınıf öğrencisi Bengisu Ece Bakırdere, fabrika ya da laboratuvarlar tarafından atık sulara yüksek miktarda salınan ve içme sularınada karışabilen ‘fenolftalein’i akıllı telefonla tespit edebilen bir sistem geliştirdi. İnsan sağlığına zararlı olduğu ve kansere yol açabildi bilinen bu kimyasalın tespiti için de pahalı ve kullanımı zor cihazlara ihtiyaç duyuluyor. Bakırdere projesiyle, “20. Asya Kimya Kongresi” kapsamında Tayland’da düzenlenen “Science Projects in Schools Showcase” yarışmasında altın madalya kazandı. Diğer yandan Bengisu, 2021 Nobel Kimya Ödülü sahibi Prof. Dr. MacMillan tarafından lise sonrası araştırma grubuna katılması için Princeton Üniversitesi’ne davet edildi.

Nemrut Kalderası eşsiz güzellikleriyle ziyaretçilerini ağırlıyor

Nemrut Kalderası eşsiz güzellikleriyle ziyaretçilerini ağırlıyor

İZSU İzmir su kesintisi 24 Haziran 2025 || İzmir’de sular ne zaman, saat kaçta gelecek?

İzmir’de 24 Haziran 2025 Salı günü bazı ilçelerde planlı ve plansız su kesintileri yaşanacak. İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi (İZSU), ana boru arızaları, bakım çalışmaları ve altyapı yenileme projeleri nedeniyle birçok ilçede su kesintisi uygulanacağını duyurdu. Kesintilerin çoğu birkaç saatlik sürelerle sınırlı olsa da, bazı bölgelerde 6 saate varan susuzluk bekleniyor. Vatandaşlar, “İzmir’de sular ne zaman, saat kaçta gelecek?” sorusuna yanıt arıyor. Peki, 24 Haziran İzmir’de sular ne zaman gelir?

SON DAKİKA HAVA DURUMU TAHMİNLERİ İL İL | Yarın (24 Haziran) hava nasıl olacak? Meteoroloji duyurdu: Kavurucu sıcaklar geliyor… İki gün etkili olacak!

Hava durumu tahminleri il il Meteoroloji’nin son dakika raporu ile yayınlandı. İstanbul başta olmak üzere sıcaklıklar artarken, sıcak hava uyarısı geldi. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün son hava durumu değerlendirmelerine göre hava sıcaklıkları perşembe ve cuma günü İstanbul’da 35 derecenin üzerine çıkacak. Öte yandan CNN TÜRK Meteoroloji Danışmanı Prof. Dr. Orhan Şen yaptığı değerlendirmede, “UV güneş radyasyonu 8-10 indeksine geliyor. Bu direkt sizin yaşamınızı tehdit ediyor. Dışarı çıkmayın.” dedi. Cumartesi günü ise sağanak yağış etkili olacak. Peki, yarın hava nasıl olacak, İstanbul’da yağmur var mı? İşte, İstanbul, Ankara, İzmir ve il il 24 Haziran hava durumu değerlendirmeleri.