Kraliçe 2’nci Elizabeth’e sarayda Sovyet ajanı olduğu 9 yıl sonra söylenmiş

Mİ5 Belgelerine Göre Kraliçe 2. Elizabeth’in Sovyet Casusuyla İmtihanı

İngiltere iç istihbaratı Mİ5’ın belgelerine göre, Kraliçe 2. Elizabeth’in sarayında çift taraflı bir Sovyet ajanının bulunduğu, bu gerçeğin ortaya çıkışının dokuz yıl sonrasında anlaşıldığı ortaya çıktı. Kraliyet ailesinin bir üyesi olan Anthony Blunt, Kraliçe’nin fotoğraflarını kontrol ederken aynı zamanda Sovyetler Birliği için casusluk yaptığını 1964 yılında itiraf etmişti. Ancak, bu durum gizli tutulmuş ve Kraliçe hakkında bilgi verilmesi 1973 yılında gerçekleşmişti.

The Guardian gazetesinin aktardığına göre, gizliliği kaldırılan Mİ5 belgeleri, güvenlik servislerinin aynı zamanda sanat tarihçisi olan Blunt’ın Cambridge Beşlisi olarak bilinen casus grubunun bir parçası olduğunu ve çift taraflı ajan olduğunu nasıl sakladığını gözler önüne serdi. Blunt’ın Sovyetler Birliği için casusluk yaptığını Nisan 1964’te itiraf ettiği ve Kraliçe’nin durumdan 1973 yılında haberdar olduğu belirtildi. Blunt’ın sağlık sorunları ve itirafının ardından muaf tutulması, kamuoyundaki tepkileri endişelendirdiği için dönemin Edward Heath hükümeti, Kraliçe’nin özel sekreteri Martin Charteris aracılığıyla durumu açıklamasını istedi.

‘Sakin Bir Tepkiyle Karşıladı’

Charteris’in aktardığına göre, Kraliçe’ye durumu bildirdiğinde, 2. Elizabeth olaya “sakin ve şaşırmadan” yanıt vermişti. Kraliçe, Cambridge Beşlisi üyeleri Burgess/Maclean olayından sonra Blunt’ın da şüpheli olduğunu hatırladığını ifade etti. Mİ5 başkanı Michael Hanley’in 1973 yılında yaptığı değerlendirmede, Kraliçe’nin 1950’lerin başında bu konudan haberdar edildiği belirtilmişti. Hanley, itirafından sonra Blunt ile ilişkilerinin kesilmesini talep etmişti.

Mİ5 belgelerine göre, Blunt, Mİ5 için çalışırken aynı zamanda Sovyetler Birliği için casusluk yapmış ve bu durumu 1964 yılında itiraf etmişti. Mİ5 belgeleri, Kraliçe 2. Elizabeth’in özel sekreteri Michael Adeane’nin Blunt’ın yeni deliller konusunda sorgulanacağından 1964 yılında haberdar olduğunu, ancak Blunt’ın itirafını 1967 yılında öğrendiğini gösterdi.

(Dış Haberler Servisi)

Related Posts

77 yıllık pastaya 145 bin TL ödedi: Yiyeceği günü planlıyor

Özellikle zenginler, bir noktadan sonra servetlerinin bir kısmını koleksiyon ürünlere harcamaktan çekinmiyor. Ancak bu kez tarihi bir pasta dilimine 3.600 dolar (yaklaşık 145 bin TL) ödeyen bir kişi, onu yemeyi planlıyor…

Avusturya’da silahlı saldırı: Saldırgan kasaba merkezinde uzun namlulu silahla ateş açtı

Avusturya’nın Aşağı Avusturya eyaletinde silahlı saldırı düzenlendiği bildirildi. Saldırıda bir kişinin hayatını kaybettiği, bir kişinin de ağır yaralandığı kaydedildi.

İspanya’yı sel vurdu: Araçlar yollarda mahsur kaldı

İspanya’nın Zaragoza kentinde meydana gelen selde araçlar yollarda mahsur kaldı. İspanya’nın Aragon Özerk Bölgesi’ne bağlı Zaragoza ilinin Tarazona kasabasında etkili olan şiddetli yağış sele yol açtı. Cadde ve sokaklar sular altına kalırken, araçlar …

Cübbeli Ahmet’ten Beyaz Toros göndermeli Terörsüz Türkiye mesajı

Kamuoyunda Cübbeli Ahmet Hoca olarak tanınan İsmailağa tarikatının önde gelen isimlerinden Ahmet Mahmut Ünlü sosyal medya hesabından Terörsüz Türkiye sürecine ilişkin uzun bir mesaj yayınladı. Cübbeli Ahmet, “Beyaz Toros ve fâili mechuller sebebi ile çeyrek asırdır milletimizin başına belâ olan terör örgütünün en azından memleketimiz içerisinde fesh olduğunu bizlere gösteren Yüce Rabbimize hamd ederiz.” dedi

Erdoğan’ın konuşması sonrası Emine Erdoğan gözyaşlarını tutamadı

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AKP’nin 32. İstişare ve Değerlendirme Kampı’nın açılış konuşmasında şehitlerle ilgili açıklamaları üzerine eşi Emine Erdoğan’ın gözyaşlarını tutamadığı görüldü…

Filistinli aktivistten Trump yönetimine dava: ‘104 günümü çaldılar’

ABD’de Filistin’e destek protestolarına öncülük ettiği gerekçesiyle gözaltına alınan Columbia Üniversitesi öğrencisi, Trump yönetimine 20 milyon dolar tazminat ve resmi özür talebiyle dava açtı. Bu, ABD’nin İsrail’in Gazze saldırılarına karşı ülkede düzenlenen protestolara katılanlara yönelik baskısına karşı açılan ilk tazminat davası oldu.